Güneydoğu Asya’nın az bilinen ülkesi Myanmar uzun yıllar askeri rejim tarafından yönetildi. Kapılarını dış dünyaya açması nispeten yakın sayılır. Kitlesel turizmden henüz yeterince nasibini almadığı için hala bakir sayılabilecek bir rota.
Bagan Myanmar’ın kalbinde, Ayeyarwady Nehri’nin kıyısında kurulmuş antik bir şehir. Uzun zaman önce güçlü bir imparatorluğun başkentiydi. Döneminin medeniyetinin zirvesine tanıklık etti. Bugün dünyadaki en geniş Budist tapınak kalıntılarına ev sahipliği yapıyor.
11. ila 13. yy arasına ait Budist sanat ve mimarisinin en güzel örneklerinden oluşan, Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiş tam 3595 eser var burada: Neredeyse 2000’e yakın stupa ve pagoda; ayrıca birçok arkeolojik kalıntı, yazıt, fresk ve heykel. Onca savaşa, askeri rejimin yaptırdığı onca başarısız restorasyona ve sonuncusu 2016’da meydana gelen deprem dahil onca doğal afete rağmen bu envanter hala eşsiz, hala muazzam!
Bagan kartpostallarda, posterlerde gördüğümüz çarpıcı fotoğraflarına sahiden de benzeyen, hatta aslı suretinden daha etkileyici bir alan. Bu büyük bölgeyi gezmek için en uygun ve zevkli seçenek bisiklet kullanmak. Fakat bana sorarsanız tapınakları görmenin en heyecan verici yolu balona binmek! Dünyanın, Kapadokya ve Serengeti ile birlikte en iyi üç balon rotasından biri burası. Ekim’den Mart’a kadar gün doğarken bir sıcak hava balonu içinde altın rengi kubbelerin, kırmızı kiremitlerin ve Ayeyarwady Nehri’nin üzerinden uçmayı bir hayal edin!
Bagan’daki tapınaklar arasında birkaçı, örneğin Ananda, Shwezigon, Dhammayangyi, Sulamani ve Bupaya listenizde mutlaka olmalı. Birkaç kilometre ötedeki Nyaung-U şehri de konaklamanız, renkli pazarlarında dolaşıp elişi atölyelerini ziyaret etmeniz için sizi bekler.