İran’da İlk Gün

İran’a ayak basar basmaz ilk duyduğum soru ‘Facebook’a nasıl gireceğini biliyor musun?’ oldu. Bilmiyordum, öğrendim. Malum facebook ve twitter engelli burada. Fakat herkesin hesabı var, engel neymiş! İranlı arkadaşım Milad, başparmağı yukarı kaldırmanın eskiden çok ayıp karşılanan bir hareket olduğunu, facebook’ta beğenme butonu çıktıktan sonra anlam değiştirdiğini anlattı, misal.

Geldiğimden beri başörtümle boğuşuyorum, çünkü Şiraz stili takmak büyük maharet gerektiriyor. Örtü kafanızdan arkaya ha düştü ha düşecek biçimde yerleştirilmeli, ama asla düşmemeli. Benim gibi bir avuç saçınız varsa işiniz zor.

İkinci karışık mevzu da para hesabı. İran’ın resmi para birimi riyal, bazı banknotların üzerinde Humeyni portresi olduğu için humeyni de deniyor. Günlük hayatta ise riyalin onda biri olan tumen kullanılıyor, ancak söylerken üç sıfır daha atılıyor. Yazılı her şey riyal, fakat her konuşma tumen. Banknotların bir yüzü riyal, diğeri tumen. Misal restoranda hesap geliyor, yazan 150.000, garsonun söylediği 15, benim banknotların üzerine bakıp ödediğim 15.000. Hayat bu kadar zor olmamalı

İlk günü, şimdiye kadar gördüğüm en güzel cami/türbe olan, içi milyonlarca minik aynayla kaplanmış, ışıkların şahı, Şah-ı Çerağ hayranlığıyla bitiriyorum.

PAYLAŞ: