Kamboçya İçin Turistik Tavsiyeler

Kamboçya, dünyanın bir ucunda, egzotik bir ülke. Kulağa gitmesi çok zormuş gibi gelse de gerçek bunun tam tersi. İngilizce biliyorsanız gezinizi kendiniz organize etmeniz sizin faydanıza. Türk Hava Yolları’nın direkt Bangkok uçuşu var. O da olmadı, Singapur uçuşu var. Bangkok veya Singapur’a bir kere ayak bastınız mı, Jetstar ya da Air Asia gibi bölgenin ucuz havayollarından son derece uygun fiyatlara satın alacağınız biletlerle başkent Phnom Penh ya da Siem Reap’e kolayca ulaşabilirsiniz.

Kamboçya turizmi hızla geliştiği için, başta Lonely Planet olmak üzere rehber kitapların verdiği bilgilerin çoğu daha şimdiden eskimiş durumda. Aynı durum kitabını veya internetten notlarını okuduğum gezginlerin verdiği bilgiler için de geçerli. Belli ki fiyatların genel seviyesi son birkaç yıl içinde yükselmiş. Örneğin Phnom Penh’de Kraliyet Sarayı’nın giriş ücretine 3 dolar demiş Lonely Planet, oysa biz 6,25 dolar ödedik. Ne kadar yükselmiş desem de, fiyatlar biz Türkler için komik derecede ucuz. Azıcık bir bütçeyle burada günlerce gezmeniz mümkün.
Olmazsa olmaz görülmesi gereken yerler nerelerdir derseniz benim listem şöyle: Angkor Thom ve Angkor Wat tapınak şehirleri (ve bunların içinde daha önceki yazımda bahsettiğim tapınaklar). Phnom Penh’de Kraliyet Sarayı, adını zeminine döşenmiş gerçek gümüşten yapılma karolardan alan ve içinde binlerce pırlanta ile bezeli meşhur bir Buda heykeli barındıran Gümüş Pagoda, Tuol Sleng (S-21) Müzesi, Ölüm Tarlaları, şehrin sokakları ve pazar yerleri. Hepsini dolaşmak için en az 6 gün ayırın.
Kalacak yer konusunda hiçbir sıkıntı çekmeyeceğinizi söyleyebilirim. Her yer, farklı konfor ve fiyat seviyesinde pansiyonlarla/konukevleriyle dolu. Duşu, kliması ve sıcak suyu olan, iki kişilik düzgün bir oda için ödeyeceğiniz para ortalama 15 dolar. Önceden ayarlamanıza gerek yok, vardığınızda birkaç yer gezip odasını beğendiğiniz bir yeri tutmanız en iyisi.

 

Yemek konusunda açık fikirliyseniz Kamboçya bir cennet. Tutucuysanız da ağız tadınıza göre bir şeyler bulmak pek zor değil. Zaten milli yemek noodle her köşe başında. Yemeği sokak lokantalarında yerseniz ödeyeceğiniz para porsiyon başına 1 dolar. Ama her öğün sokakta yenmez, değişiklik şart. Lokantalarda başlangıçlar 1,5-3, ana yemekler 3-5 dolar arası. Porsiyonlar son derece doyurucu. Tadı bizim Efes’e benzeyen Kamboçya birası Angkor’u da bir deneyin.

Siem Reap – Phnom Penh yolu kitaplarda otobüsle 12 saat olarak geçiyor, oysa biz 5,5 saatte gittik. Yollar yenilenmiş, süre kısalmış, ama yine de biraz hoplamalı zıplamalı bir yolculuğu göze alın. Otobüsler biraz külüstür, ama kitaplarda bahsedildiği gibi “scum bus” da değil. Yollarla beraber otobüsleri de mi değiştirmişler, nedir? Şehir içi ulaşım için tuktuk kullanın. Fiyatı pazarlık edin ve iki tarafın da aynı fiyatta anlaştığından emin olun.

Pazarlık lazım, ama abartmayın. Fiyatların zaten inanılmaz ucuz olduğunu ve indirmeye çalıştığınız 1 doların karşınızdaki insan için, sizin için olduğundan daha önemli olduğunu hatırlayın. Kamboçyalılar güleryüzlü ve sıcakkanlı insanlar. Fotoğraf çekmek istediğinizde çoğu zaman sormanıza dahi gerek kalmadan size gülerek poz verdiklerini göreceksiniz. İngilizce turistik yerlerde yaygın olarak kullanılıyor, problem yaşamazsınız.

Kamboçya oldukça güvenli bir ülke. Hırsızlık, yankesicilik milli sporları arasında değil henüz. Fakat daha büyük bir problemleri var: Kara mayınları. Afganistan’dan sonra en fazla kara mayını döşeli ülke ünvanının Kamboçya’nın elinde olduğunu söyleyeyim. Halkın arasında kara mayınları yüzünden sakat kalmış insanlar göreceksiniz. Ancak turizmin etkisiyle Angkor bölgesi mayınlardan tamamen temizlenmiş. Ülkenin başka bölgelerindeki tarlalarda piknik yapmaya niyetiniz varsa bilemem, ama Angkor ve Phnom Penh’de elinizi kolunuzu sallayarak, gönül rahatlığıyla gezebilirsiniz. Tayland kadar olmasa da genç vücutlarla fuhuş maalesef buraları da sarmış. Sokakta yürürken iki adımda bir esrar teklif edilmesini de olağan karşılayabilirsiniz.

Sarı humma, sarılık, sıtma gibi hastalıklar için aşı yaptırılmasını tavsiye ediyorlar. Ben yaptırmadım. Sineklerin pek ortalıkta olmadığı kuru mevsimde gidiyor olmama güvendim. Bolca Sinkov kullandım önlem olarak. Yağışlı mevsimde giderseniz aşı yaptırın. Sarı humma aşısı için Karaköy’deki İl Sağlık Müdürlüğü’ne gitmeniz gerekiyor.

Kamboçya Türkler’e vize uyguluyor. Girişte 20 dolar karşılığında vizenizi alabiliyorsunuz. Ancak asıl sürpriz çıkışta: Tam Kamboçya’dan ayrılacakken “Hop hemşerim, bi dakka, haracını vermeden nereye?” diyorlar. 25 dolar da çıkarken bayılıyorsunuz.

Son olarak genel bir ipucu: Lonely Planet’in tüm rehberleri, internet sitesinden cüzi bir ücret karşılığı indirilebiliyor. Benim tavsiyem, nedir ne değildir anlamak için rehber kitapları bir güzel okuyun, ama sonra sürüden ayrılın ve kendi bildiğinizi okuyun.

İyi yolculuklar.

 

 

PAYLAŞ: